Arif Dalkılıç Anlatımı

Mutlaka içinizden birileri Neden TOSBACI`yız ? sorununu sormuştur.
İlk önce TOSBACI Ünvanının İltifat mı? yoksa Hakaretmi ? olduğunu bir yana bırakalım.
Bu Ünvan bize nereden gelmiş, Kimlerden miras kalmıştır? Ona bakalım.
Şu kadarcığını 3 aşağı 5 yukarı anlatımlardan dolayı hatırlıyorum. Köylülerimizden ticareti seven Köy köy dolaşarak Yurmurta alıp satan bunun yanısıra günümüzün bir nevi İşportacısı merhum Yumurtacı Mehmet Ali Dazkırında iş yaparken Köylümüz olmayan birisi Merhumu işletir.
Der ki, sen niye böyle küçük işlerle uğraşıyorsun ki?
Ticareti seven Merhum Mehmet Ali bu soru üzerine merakla sorar: Peki ne yapayım ki?
Yabancı: Sizin köyde Tosba yokmu?
Merhum: ooooo olmaz olurmu yauuuv...! GIYAMET GİBİ.... der
Yabancı:Tamam işte....! al sana çok kârlı bir iş. Tosbaları beleşe topla ...! İzmire yolla...! Ejnebilere sat. hemde....! Ağır pahasına sat. Çok para veriyorlar çok....! Ne uğraşıyorsun Yumrtayla , çerçiyle. Bu işte 1 ayda kazanacağını bir seferde kazan. Köşeyi dön...! der
Merhum: Eyi Güzelde deeea İzmir`e kim gidecek yauuuv..!
Yabancı: Bak sana bir akıl. Şimdi git, Köyde ne kadar Tosba toplayabiliyorsan topla... Sonra buraya . ( Dazkırı İstasyonuna) getir. Bende, sen gelene kadar Vagon ayarlıyayım . Sonra İzmire ben götürürüm.
Merhum: vallamı? Oluuur...! Men tosbaları ne zaman getirim?
Yabancı: (atma bir gündür ) Perşembe günü sabahtan getir.
Merhum: Eee... Parası?
Yabancı: Ben sana parasının bir kısmını , Yarısını, veririm. İzmirden dönünce de diğer yarısını veririm. Ama...! Hakkımıı keserim haa... !
Anlaşırlar ve Bizim Merhum Yumurtacı Mehmet Ali köye döner kimse uyanmasın diye de yanına bir iki Çocuk alır. Toplayabildiği kadar Tosba toplarlar. Peşembe günü ( Atma bir gün kesin Gününü bilmiyorum) sabahın alacakaranlğında Dazkırı istasyonunun yolunu tutar. Vardıklarını yabancıyı göremezler ve başlarlar beklemeye ( Yanında bir yada iki tane köylümüz vardır.) Öğlen olur. Gelip giden yok...! Akşama doğru sabırları taşar ve köylüler arasında Münakaşalar başlar. Sonrada halâ ortalıkta görünmeyen yabancıya kızarlar ve ne kadar tosba toplamışlarsa Dazkırı istasyonuına salıverirler ve köye dönerler.
Manzarayı hayal edebilirmisiniz? 30 ile 50 Tane tahmin edilen tosbaların Dazkırı istasyonunu istilasını ?
İşte benim anlatımlardan kalan Tosbacılık serüveni..
**** Eğer Hikayenin daha doğrusunu bilen varsa ÇOK ÖNEMLE RİCA EDİYORUM. Lütfen Paylaşın.
Saygılar .
Zekeriya Demiray Anlatımı

slm abi ben bu konuda çok emin değilim ama duyduğum olay şöyle gelişmiş
çok eskilerden yahudi bir tüccar varmış bizim köyden üzüm felan alıyormuş bizim köyün 3-5 uyanığı üzüm küfelerinin altına neferne üzümleri (yani küçük tam olgunlaşmamış salkım)koymuşlar üst kısmına ana salkımları bu tüccar efendi almış gitmiş ve satmaya gittiği yerde bunun farkına varmış ama çok geç Gülümseme
bizim köye dönmüş yahudi tüccar intikam alacak kafayada koymuş intikam ateşi ile yanarak bu üzül aldığı şahıslara seslenmiş demişki bakın sizinle uzun zamandan beri alaveremiz oluyor ingilizler benden tosbağa istediler buralardada baya bir çok var siz bunları kimseye çaktırmadan toplayın işte tanesi şu kadardan alacağım demiş (o yıllarda ingilizler ülkemizde demir yolu inşaa ediyorlarmış yani o yıllarda ihracaat girişimi Gülümseme)) bu uyanıklar bu gazla dağda daşda ne varsa toplamışlar işte anlaştıkları gün çardak tren istasyonuna teslim edecekler tosbaları zavallı hayvanları günlerce toplamışlar hayvanlar aç susuz kağnılara doldurup alaca karanlıkta köyden yola çıkmışlar varmışlar çardağa tren istasyonuna bu tosbaları isteyen yahudi meşhur bir tüccarmış trenciye demişler işte bilmemkim tüccara mal getirdik biz burada bize bir vagon ayırtacakdı malları oraya yükleyeceğiz
istasyon görevlisi demişki böyle bir rezerve yok siz ne getirdiniz bu adam demiş
bunlar utana sıkıla sessizce tosbağa demişler trenci şaşırmış bi halde tabi hemen aklına uyanıklık gelmiş ve bizim bu uyanuık köylülerin kandırıldığını anlamış durun bakim demiş ben bi dazkırıya sorayım belkim oraya ayırtılmışdır bu vagon demiş
bizm kiler sevinmiş biraz felan tabii
adam ayaktan istasyona telgraf çekmiş ve ok sizin vagon dazkırıda demiş vermiş gazı bğizim tosbiklere
bunlar bu gazla dazkırıyı bulmuşlar ama yorgun argın tosbağalar aç susuz
orda dertlerini anlatmışlar trenci demiş ki yahu siz manyakmısınız kim neylesin bu tosbaları gidin işinize bakın demiş
tabi bizim tosbikler farkına varmışlar kazık yedikelrini ve tosbaları dazkırıda bir burcak tarlasına salmışlar
tabi hayvanlar aç tarlayı bitirmişler tarla sahipleri bu tosbalar nerden geldi felan araştırınca tutlucalıların getirdiği ortaya çıkmış ve benim bildiğim hikaye bu şekilde arif abi
Gülümseme))) istersen yayınlayabilirsin ama dedim ya şehir efsanesi bu olay
görüşmek üzere selamlar
KAYNAK http://www.facebook.com/profile.php?ref=profile&id=100000750791631#!/?sk=messages&tid=375486142710
Teşekkürler Zekeriya. Ellerin dert görmesin.
Mehmet Mutlu Anlatımı

Benim bildiğim benzer fakat biraz fark var.
zamanında öşür vergisi henüz kalkmamış iken yani cumhuriyetin ilk döneminde her köye vergi memurları ve tahsildarlar öşür belirlemeye gidermiş. Böyle bir iş için Tutlucaya gelen memur olması gerekenden fazla öşür vergisi tespit etmiş gitmiş. her köy öşürünü bağlı bulundığu nahiye veya kaza merkezine teslimle sorumluymuş. derken öşür teslim günü gelmiş fakat köylümüz belirlenen miktarı verseler köy kışın açlıktan kırılacak. derken aklı evvellerden biri demiş ki kıl çuvalları yarı beline kadar çaydan kumla dolduralım üzerine de zahire koyalım öşüürü böylece teslim edelim diye. neyse böyle yapmışlar. devletin bu öşür vergisini alan bir zahire tüccarı varmış. bir rivayet arnavut diğer rivayet yahudi. dazkırı istasyonundan öşür zahiresini yükleyip izmire nakledermiş. her köyün öşürü vagona boşaltılmış bir sorun yok lakin Tutlucadan gelen öşür boşaltılırken bir bakmışlar yarısı çay kumu. neyse bu tüccar çok kızmış Tutlucalılara ayrıca dazkırının ağası İsmail aga'da Türkmen imiş ve tüccarla arası da iyi değilmiş. hem ağadan hem de Tutluca'dan intikam için dazkırı'daki bir bakkala Tutlucalı birini görürsen beni bul demiş. işte bu sırada çerçilik yapan ve köylerden yumurta toplayan bir köylümüzü söylemiş ve devamında tüccarın oyunu olmuş.
tosbaların sayısı 30-50 değil binlerce imiş ki salıverince dazkırı sokaklarını tosba basmış ve ovadaki ekinleri yiyip bitirmiş. hem Tutluca hem de Dazkırı ağasından intikamını almış.
Kaynak : http://www.facebook.com/note.php?note_id=376765206278&comments#!/notes/tutluca-denizli/neden-tosbaciyiz/376765206278
Kendisine teşekkür ediyoruz. Değerli paylaşımlarının devamını diliyoruz. Kendisine daha çok ihtiyacımız var. Eee... nede olsa Tarihçi Tosbacı
Peki sizce bu Efsanenin gerçeği nasıl ?
![]()
